• Kerpe İçin Buradayız...

    Kerpe İçin Buradayız...

    Kerpe Hakkında Her Şey Bu Sitede
  • İstanbul'un Yanı Başındaki Cennet

    İstanbul'un Yanı Başındaki Cennet

    Kerpe Plajı Sizleri Bekliyor...
  • Kerpe Otel ve Pansiyon Rehberi

    Kerpe Otel ve Pansiyon Rehberi

    Kerpe Otelleri ve Kerpe Pansiyonları
  • Kerpe Miço Koyu Kadınlar Plajı

    Kerpe Miço Koyu Kadınlar Plajı

    Kerpe Mavi Bayraklı Plaj

Kandıra Lezzetleri Artık Kerpe'de

yolcunun kerpe


Kandıra’nın yöresel ve ev yapımı doğal ürünleri artık Kerpe’de ayağınıza kadar geldi.Kandıra merkezde uzun yıllardan bu yana artık bir marka haline gelmiş olan Aydın Yolcu Can Kahvaltı Dünyası yeni bir atılım yaparak Kerpe için yıllardır büyük bir eksik olan Kandıra’nın yöresel ve ev yapımı ürünleri pazarını Kerpe’de faaliyete geçirdi.


12 AY HİZMETE DEVAM
Yaz sezonun başlamasıyla faaliyete başlayan Yolcunun Yeri Eylül ayı sonuna kadar Kerpe şubesinde hizmet vermeye devam edecek olup Kandıra’da bulun merkez işyeri Can Kahvaltı Dünyası yılın 12 ayı açık olup Kerpe’ye giderken ve dönerken Kandıra merkezden ihtiyaçlarınızı alabilirsiniz.


YÖRESEL VE EV YAPIMI ÜRÜNLER
Yolcunun Yeri Kerpe ürün çeşitliliği ve Kandıra’nın meşhur yoğurdundan tereyağına, peynirinden balına kadar birçok yöresel lezzet artık Kerpelilerin ve tatilcilerin hizmetinde.
Kandıra’nın tanınmış esnaflarından Aydın Yolcu, ilçede yıllardır hizmet verdiği Can Kahvaltı Dünyası’nın ardından yaz sezonunda Kerpe’de de Yolcu’nun Yeri adlı işletmeyi açarak hizmet vermeye başladı.

HER ZAMAN TAZE VE GÜNLÜK 
Kerpe Mahallesi Gençlik Caddesi Özge Sitesi No:5/1 adresinde hizmete açılan işletmede Kandıra’nın yoğurdunu, tereyağını, yumurtasını, dartısını, balını, peynir çeşitlerini, bunun yanı sıra ev yapımı tarhana, reçel, pekmez, menemen, acı sos, acıka, turşu, günlük yufka ve kahvaltı çeşitlerini tatilcilerin ve Kerpe sakinlerinin hizmetine sunan Aydın Yolcu, Kerpe’deki büyük bir eksikliği de kapatmış oldu.Günlük ve Taze ürünler bir telefon kadar yakınınızda detaylı bilgi ve günlük ürünleri öğrenmek için 0 545 581 09 93 nolu telefonu arayabilirsiniz...

Bizlerde KerpeRehberi ailesi olarak Kerpe'de açılan Yolcunun Yeri Yöresel Ürünler işletmesine bol kazançlar dileriz...

 

Karadeniz'in gözde yaz turizm merkezlerinden Kocaeli'nin Kandıra ilçesinde 28,3 derece ölçülen deniz suyu sıcaklığı hava sıcaklığını geride bıraktı.

kerpe su
Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre, sahillerde ölçüm yapılan merkezler arasında en yüksek deniz suyu sıcaklığı 28,3 dereceyle Kandıra'da kaydedildi.

İlçede 27,9 derece ölçülen hava sıcaklığı, deniz suyu sıcaklığının gerisinde kaldı.

İskenderun deniz suyu sıcaklığında 28 dereceyle ikinci sırayı alırken onu 27,6 dereceyle İzmir Konak Pasaport Mendirek Feneri takip etti.

En düşük deniz suyu sıcaklığı ise 19,8 dereceyle Rize merkez ve Muğla Datça'da ölçüldü.

su kerpe

Kısa Süreli Tatillerin Adresi Kandıra’da Gezilecek Yerler

 

Kandıra, Kocaeli şehrinin doğal güzellikleri ile dikkat çeken ilçelerinden biridir. Türkiye’nin saklı güzelliklerinden biri olan Kandıra, İstanbul’a yakın olan konumu sayesinde de kısa süreli tatillerin vazgeçilmez adreslerindendir. Tertemiz denizi, yemyeşil doğası ve güler yüzlü yerel halkı ile ilçenin huzur dolu atmosferinde keyifli bir tatil geçirebilirsiniz. Dört mevsim çevre şehirlerden ziyaretçilerin uğrak noktası olan ilçe özellikle hafta sonu tatil planlarının yapıldığı yerlerin başındadır. Ağaçlarla kaplı yemyeşil doğası ve  denize kıyısındaki muhteşem güzellikleri ile Kandıra gezilecek yerler listemize göz atarak gezi rotanızı tatile çıkmadan oluşturabilirsiniz.

1.   Pembe Kayalar

Pembe Kayalar, Kefken sınırlarında yer alan ilgi çekici bir doğal oluşumdur. Harika bir manzaraya ev sahipliği yapan kayalar; Kandıra gezilecek yerler listenizin en başında olması gereken yerlerden biridir. İsmini olağanüstü renginden alan bu doğal oluşum, ilginç jeolojik yapısı ile dikkat çekmektedir. Gün ışığında pembe rengini alan kayalar, suyun içerisinde yumuşak bir haldeyken, sudan çıkarılınca form değiştirerek sert haline dönmesiyle de ziyaretçilerde hayranlık uyandırmaktadır. Kamp yapmak içinde oldukça güzel bir ortam sunan Pembe Kayalar; dalış ve olta balıkçılığı yapmayı sevenlerin de uğrak noktasıdır. Sunduğu muhteşem manzaralar bile kayaları ziyaret etmek için yeterli bir nedendir.

2.   Cebeci Plajı

Kandıra’nın Karadeniz’e bakan noktalarından biri olan Cebeci Plajı, dört mevsim doğayla bütünleşmek isteyen yerli ve yabancı turistleri ağırlamaktadır. Karadeniz’in yemyeşil doğası ile birleşerek eşsiz güzellikler sunan plaj tatilcileri cezbetmektedir. Sakin ve sıcak kumsalına eşlik eden temiz denizi ziyaretçilerin bu plajı tercih etmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Plajı ailece veya arkadaşlarınızla yaptığınız günübirlik seyahatlerinizde mutlaka ziyaret etmelisiniz.

3.   Sardala Koyu

Kandıra İlçesi’ne bağlı olan ve Cennet Havuzu olarak da bilinen Sardala Koyu, göz kamaştırıcı manzarası ile muhteşem bir yerdir. Özellikle doğal güzellikler arasında kamp yapmayı seven gezginlerin ziyaret ettiği koya gidenler ormanın engebeli arazisinde yürüyüş yapma fırsatı da bulabilmektedir.

4.   Tahtalı Göleti

Türkiye’nin en büyük 6. göleti olmasının yanında doğa tutkunlarının en çok tercih ettiği yerlerden olan Tahtalı Göleti, Kandıra gezilecek yerler listenizde olmayı hak edecek güzelliktendir. El değmemiş doğası ile kendine hayran bırakan gölete gittiğinizde daha önce böylesi bir güzelliği görmediğinizi düşünebilirsiniz. Bu bölgede uzun doğa yürüyüşleri yapabilir ve temiz havanın tadını çıkarabilirsiniz. Ayrıca sevdikleriniz ile eğlence dolu bir piknik için de Tahtalı Göleti ideal lokasyonlardan biridir. Çocukların toprak ve yeşillik içerisinde rahatça oyun oynayabileceği Tahtalı Göleti’nin rahatlatıcı atmosferinden faydalanarak, yorgunluğunuzu veya stresinizi atabilirsiniz.

5.   Kerpe

Kerpe, Kandıra’ya bağlı harika bir sahil beldesidir. Beldenin en yüksek noktası olan Babadağ adındaki zirveye çıkarak panoramik şekilde doğayı izleme fırsatı bulabilirsiniz. Sıcakkanlı halkı ve doğal güzellikleri ile sizi baştan çıkaracak beldenin her köşesi ziyaretçilerini cezbetmektedir. Ayrıca Kerpe, Karadeniz’in sularında yüzmek isteyen ziyaretçilerin yaz aylarında sıkça tercih ettiği yerlerden biri olmasıyla da dikkatleri üzerine çekmektedir.

6.   Seyrek Kalesi

Kerpe’de yer alan Seyrek Kalesi Bizans Dönemi’nden kalma oldukça etkileyici bir yapıdır. Antik liman kalesinin, geçmişte iki koya hakimiyet kurulması amacıyla inşa edildiği bilinmektedir. Kale ayrıca geçmişten günümüze kadar iskele olarak da kullanılmıştır. Kale içerisinde II. Dünya Savaşı’nda kullanılmış olabileceği düşünülen siperler de bulunmaktadır.

7.   Kumcağız Koyu

Sığ denizi ile her zaman ilgi çeken Kumcağız Koyu, Kandıra gezilecek yerler listenizde yaz tatili için mutlaka yer alması gereken lokasyonların başında gelmektedir. Tamamen kumdan oluşan plajı yaklaşık 1,5 kilometre uzunluğundadır. Denizin suyu o kadar berrak ve temizdir ki içindeki canlıları rahatlıkla görebilirsiniz. Tatilde dinlenmeyi amaçlayanlar için oldukça sessiz olan bu koyu mutlaka görmenizi öneririz.

EVET DOSTLAR SİZLERE BUGÜN 12 NİSAN'DA TÜRKİYE'NİN ULUSAL MEDYASINDAN HÜRRİYET SEYAHAT EKİNDE KERPE HAKKINDA YAZILAN GÜZEL BİR YAZIYI PAYLAŞMAK İSTİYORUZ...

Kocaeli’nin Kandıra ilçesine bağlı sahil köyü Kerpe son 20 yılda balıkçı barınağından gözde tatil mekanına dönüştü. Buna karşın doğasını korumayı başardı. Şaşırtan dev kayaları, karacadan tilkiye çok sayıda yaban hayvanının sığındığı sık ormanları, baharda her 15 günde bir çayırların rengini değiştiren yaban çiçekleriyle Kerpe yürüyüşçülerin, bisikletçilerin, motosikletçilerin cenneti. Nisanın ilk gününde Baba Dağı’nın sık ormanlarından sahile yürüdük, sahildeki sarp kayalardan geçtik, bir sahil restoranında Karadeniz’in balıklarını tattık.

Bulutsuz, sıcak bir bahar gününde, İstanbul’dan 40 kişilik bir grupla gittik Kerpe’ye. Yürüyüş arkadaşlarımız, hafta boyunca masa başında, kapalı mekanda çalışmaktan bunalmış, güneşi, doğayı özleyen, çoğunluğu 30’lu yaşların başındaki kent yorgunlarıydı: Doktorlar, bilgisayar yazılımcıları, akademisyenler, memurlar... Kerpe girişinden Babaköy yönündeki toprak yola giren minibüslerimiz, Baba Dağı’ndaki TV vericilerine yakın bir noktada durdu. Yaklaşık 400 metre irtifadan, kuzey batı yönünde ormanı geçip Karadeniz sahiline inecek, Sarısu Deresi’nin ağzından Kerpe’ye kıyıdan yürüyecektik. Hazırlık başladığında, deneyimliler hemen belli oluyordu: Batonlar açıldı, tozluklar takıldı, GPS’ler ayarlandı.

YERLERDE SONBAHAR RENKLERİ

Grup lideri Emrah Özkök, ince gövdeli, henüz yapraklanmamış, sık ve yüksek meşelerin arasına koşar adım girmeden önce elindeki nacağı havaya kaldırdı. “Bazı bölgelerden yol açarak geçeceğiz, yaşasın gerçek doğa turları” dedi. İtiraf edeyim “haydi hayırlısı” diye cevapladım içimden. Daha sonra öğrendiğime göre, Özkök, “Traktör yolundan traktör gider, yürüyüşçünün yeri patikalardır” felsefesine inanan bir rehberdi. 17 yıldır Kerpe’ye yürüyüşçü grupları götürüyor, her gezide farklı rotalar seçiyordu. Bizim şansımıza farklı parkurlardan oluşan, sıkılmadan yürünecek bir rota çıkmıştı: Kurumak üzere olan iki küçük dere inişi, tarlalar, korular, sahildeki kaya yürüyüşü...

İlk yarım saat çevreyi göremeyeceğimiz kadar sık bir ormanda ilerledik. Sanki zaman sonbaharda durmuştu. Zemini 10 santimetre yüksekliğinde bir halı gibi kaplayan yaprakların kırmızıya çalan sarılı, kahverengili tonları kış boyunca parlaklığını korumayı başarmıştı. Baharda erken uyanıp, çok yol alan tek bitki böğürtlenlerdi. Yeşil dallarını dört bir yana uzatıp, acemi yürüyüşçülere zeminde, ağaçların arasında tuzaklar hazırlamışlardı. Rehberimiz ağaçtan ağaca uzanıp yolu kapatan böğürtlenleri nacağıyla kesip, yokuş aşağı hızla ilerliyordu. Birazdan, küçük gölcüklerden oluşan ilk dereye girdik. Çiçek şöleni de dereyle birlikte başladı. Zambakgillerin beyaz öncüleriyle karşılaştık önce. Fırtınada devrilmiş yaşlı ağaçların yosunlu gövdelerinin arasına saklanmışlardı.

Sonra çuhalar belirdi. Sahile kadar mor çuhaların içinden geçtik. Tuhaftır, bir tane bile farklı renkte çuha görmedik. Dağ güllerinin renk sırasıyla açtığını geçen yıl Maçahel’de öğrenmiştik: Önce mor ve sarılar, sonra beyaz ve pembe. Çuhaların da böyle bir sırası olmalıydı...

İlk dere inişinde botları çamurlananlardan itirazlar yükseldi: “Daha düzgün bir yol yok mu?” Neyse ki bu muhalif dalga çiçek şöleni içinde kayboldu. Sık ormandaki bir pınarın başında konakladığımızda, çevrede tavşan dışkısına benzeyen izlere rastladık. Acaba ne tür hayvanlar yaşıyordur bu sık ormanlarda, diye düşünürken bir doğasever bizi aydınlattı. Gördüklerimiz karacaların iziydi. Yabandomuzu, tavşan, sırtlan, tilki, onlarca süzülen ya da ötücü kuş türü yaşıyordu bu ormanlarda.

KARDELENLER, ZAMBAKLAR

Ormanın ortasındaki tarlalardan oluşan açık alana girdiğimizde, ilk dikkatimizi çeken ayrıntı karşı tepelerdeki renklerdi. Koyu yeşil çamların altında, pembemsi bir şerit uzanıyordu. Henüz yapraklanmamış meşeler, tomurcuklarıyla yaratmıştı bu tonu. Sürülmemiş tarlalarda tek tük rastladığımız çiçeklenmiş erik ve kirazlar küçük renk cümbüşleri sunuyordu. Bu yıl baharda bölgeye o kadar yağmur yağmıştı ki çayırlarda kurbağalar zıplıyordu. Çiçeklenmiş pürenlerin kokusunu soluyarak çıktığımız yokuş bizi gözlem terası gibi bir çayıra ulaştırdı. Zemin basmaya kıyamadığımız çiğdemlerle kaplıydı. Baba Dağı’nın zirvesine sırtımızı verip, önümüzdeki manzarayı seyre koyulduk. Şile’ye kadar uzanan ormanlar, tepecikler, koylar ayaklarımızın altındaydı. 15 dakikalık mola duyurusuyla, çantalar açıldı. Meyveler, çikolatalar yenildi.

Tekrar yola koyulduğumuzda, çiçeklenmiş pürenlerin, kocayemişlerin, mor çuha çiçeği adacıklarının, tarlaların arasından geçtik. Fay kırığını andıran yaklaşık üç metre genişliğinde bir kanala girdik. İki yanımızdaki tepeciklerin bazı bölgelerine sanki yıldız yağmıştı. Bir gözümüz, coşkuyla patlayan körpe çiğdemlerde, diğeri çiçeklenmiş yabani meyve ağaçlarındaydı.
Dik vadiden aşağıya inen, suyu kurumuş dereye geldiğimizde, gerçek safarinin burada başlayacağından habersizdik. Grubun geçtiği patika ezildikçe çamurlaşıyor, geride kalanlar kaygan zeminde ayakta durmak için ciddi mücadele veriyordu. Dallara tutunarak inmemize rağmen herbirimiz en az ikişer kez güzelim funda toprağıyla kucaklaştık. Deredeki kayaların üstü bakmaya doyamadığımız, kalın yosun tabakasıyla kaplanmıştı. Yer yer kayaların üstündeki yosunların yeşilinden, bembeyaz kardelenler patlamıştı.

KIYIDAKİ DOĞA ANITLARI

Bir göl kadar durgun Sarısu Deresi’nin kıyısına vardığımızda herkes fotoğraf makinesine davrandı. Kıyıya bağlanmış kayığın onlarca kare fotoğrafı çekildi. Kayığın adı “Çevik 1”di! Göl kadar durgun dereyi izleyip sahile indik. Yorulan birkaç kişi minibüsle yola devam etti. Kalanlar kısa bir mola verip kayaların üstünden yürüyüşü sürdürdü. Karadeniz’in hırçın dalgaları, kayaları dantel gibi işlemiş, sürpriz formlar oluşturmuştu. Havuzlar, köprüler, delikli taşlar gözlerden uzak bir jeoloji parkı kurmuştu bu kıyılarda. “Bence bunlar birer doğal sanat anıtı” diyordu rehberimiz Özkök. Haksız sayılmazdı. Kerpe merkezindeki Kartal Kayası’nı, Kerpe Burnu’ndaki taş dokusunu gördükten sonra bu yoruma katılmamak elde değildi. Kayalar yurtdışından doğa fotoğrafçılarını, katalog hazırlayan ajansları Kerpe’ye çekiyordu. Fakat yanıbaşındaki İstanbul’da bu güzellikleri bilenlerin sayısı çok azdı.

Yürüyüş sonrasında hepimiz acıkmıştık. Kerpe sahilindeki Kaptan Restoran’a gittik. Biz girerken, 20 kişilik bir motosikletli grubu memnun yüzlerle restorandan ayrılıyordu. Kapıdaki fiyat listesi dikkatimizi çekti: Hamsi, istavrit 7,5 TL, mezgit, lüfer 10 TL. Kahvaltı ve yemek dahil 55 TL ödediğimiz turun ucuzluğu bizi şaşırtmıştı, demek ki ucuzluğun sırrı Kaptan’daydı. Mezgit, hamsi, istavritten oluşan karışık balık tabağını, salatalarımızı yıldırım hızıyla servis ettiler. Helvayla damağımızı tatlandırdık.

Denizden bir sütun gibi yaklaşık 20 metre yükselen Kartal Kayası’na uğradıktan sonra, yakındaki bir kafede, günün son ışıklarıyla aydınlanan Kerpe Koyu’nu izledik. Baba Dağı’na uzaktan baktık. Çevremizdeki tek ses, balıktan dönen teknelerin patpatlarıydı.

MÜTHİŞ YÜRÜYÜŞÇÜ ÖMER

Babadağı’ndan Kerpe merkezine, engebeli arazideki yaklaşık 7 kilometrelik yürüyüşümüz boyunca sekiz yaşındaki Ömer Kantur hep grubun önünde, rehberin yanında yürüdü. Yosunlu kayalardan, çamurlu sırtlardan geçerken bile düşmedi. Annesinden, babasından yardım istemedi, şikayet etmedi. Rehberimiz Emrah Özkök “Ömer, üç yaşından beri yürüyüşlerimize katılıyor. Birçok yetişkinden daha iyi. Gruplarımıza katılanlar bazen rotadaki engebelerden şikayetçi olurken onun hiç sesi çıkmaz. Hatta şikayetçiler Ömer’e bakıp mahcup olur” diyor. Ömer, Ataköy Muhittin Üstündağ İlköğretim Okulu üçüncü sınıfı öğrencisi. Annesi ve babasıyla birlikte üç yaşında Kartepe’de kış yürüyüşü yapmış, beş yaşında Karçallar’a tırmanmış. Geçen yıl Doğu Karadeniz dağlarını keşfettiğini anlatıyor hevesle. Peki, arkadaşlarına anlatıyor mu maceralarını, onları seyahate teşvik ediyor mu? Biraz düşünüyor Ömer bu soru üzerine. “Okuldakilere hiç anlatmadım, çünkü bu konularla ilgilenmezler” diyor. Haksız sayılmaz, yaşıtlarını TV ve bilgisayar başından kaldırmak zor. Ömer gibi bir yürüyüşçüyü nasıl yetiştirdiklerini annesine ve babasına sorduğumuzda kısa bir cevap alıyoruz: “Aslında çok basit. Bilgisayar ve TV’ye saat kotası koyduk. Pazar günleri bilgisayar kapalı. Bizimle gelmeyi tercih ediyor. Üç yaşından beri yürüyüşlere katıldığı için alıştı, şikayet etmiyor.”

KIŞIN 50, YAZIN 1500 HANE

Kerpe, İzmit merkezine 50, Kanlıca’ya 20 kilometre uzaklıkta. MÖ 5’inci yüzyılda bir Bitinya kentiymiş, iki yıl önce kıyıdan 200 metre açıkta antik liman kalıntıları bulundu. İsminin Eski Yunanca, küp, çömlek, çanak anlamınındaki kalpe sözcüğünden türediği söyleniyor. Bugün Kıncıllı Köyü’ne bağlı bir mahalle. Özenle yapılmış villaları, siteleriyle Şile ve Kefken’den ayrışıyor. Bölgenin yerlisi Manavlar tarımla, balıkçılıkla geçiniyor. “20 yıl önce sahilde sadece birkaç balıkçı kulubesi vardı. Son 10 yılda siteler yapılmaya başladı. Kışın 40-50 hane kalıyor, yazın 1500 haneye çıkıyor. Köy meydanına kadar otomobil diziliyor” diyor sahilden iki kilometre içerideki Kıncıllı’nın altı yıllık Muhtarı İbrahim Kolay. Geçen yıl turizm bölgesi ilan edilen Kerpe’deki iki otel kapalı. Sadece pansiyonlarda konaklanabiliyor.

SERHAT YEDİG

Karadeniz’in En Güzel Kıyısı Kerpe’nin Konforlu Otelleri

Kandıra’ya bağlı olan Kerpe, serin denizi, geniş sahil alanı ve doğal oluşumu ile büyüleyen kayalıkları ile huzur dolu bir tatilin vazgeçilmez adresleri arasında yer almaktadır. Marmara Bölgesi’nde Karadeniz sularının keyfini yaşatan Kerpe, İstanbul’a yakın konumuyla da avantaj sağlamaktadır. Karadeniz kıyısında olması sebebiyle tatil sezonu kısa olan bu beldeyi ziyaret için en uygun dönemler Haziran, Ağustos ayları arasındadır. Küçük olması sebebiyle konaklama seçeneklerinin sınırlı olduğu belde özellikle hafta sonu tatilleri için yaz aylarında sıklıkla tercih edilmektedir. Kerpe’de yer alan en konforlu oteller hakkında detaylı bilgi almak için kerpe.otelleri.net/ üzerinden tüm tesisleri inceleyebilir ve kendiniz için en uygun olanı rahatlıkla seçebilirsiniz. 

Kerpe’nin En Popüler Tesisi Kerpe Diem Butik Otel
Kerpe’nin hayranlık uyandıran doğası ve masmavi denizinin keyfine varmak isteyenlerin en çok tercih ettiği tesislerden biri olan Kerpe Diem Butik Otel, yemyeşil geniş bahçesi ile dikkat çekmektedir. Kefken Limanı’na 3 km, Kerpe Aile Plajı’na 1 km mesafede yer alan tesis, denize yürüme mesafesindedir. 13 rahat ve konforlu odasında konuklarını ağırlayan tesiste oda kahvaltı şeklinde hizmet sunulmaktadır. Tesis bünyesinde ayrıca 1 adet a la carte restoran bulunmaktadır. Piknik alanı, barbekü alanı ve kütüphanesi ile sessiz sakin bir tatil olanağı sunan Kerpe Diem Butik Otel, plaja ve Kerpe çarşısına yakın konumuyla da eğlence olanakları sunmaktadır. Kerpe’nin eşsiz doğasını doyasıya yaşamak için tercihinizi tesisten yana yapabilir, tatilinizi http://www.kerpediem.com/ üzerinden dört mevsim planlayabilirsiniz.

Kerpe’nin Havuzlu Tesisi Kerpe Kalpe Houses Tatil Köyü
Kocaeli'nin Kerpe mevkiinde hizmet veren Kerpe Kalpe Houses Tatil Köyü, ev konforunu eğlenceli olanaklarla bir arada sunmaktadır. Kandıra'nın merkezine 10 km, İzmit'e 50 km, Gebze'ye 100 km ve Sabiha Gökçen Havaalanı'na 120 km mesafede yer alan tesisin, 155 odası bulunmaktadır. Her şey dahil hizmet sunan tesiste her gün kahvaltı, öğle ve akşam yemeği servis edilmektedir. Tesis bünyesinde ayrıca barbekü ve mangal olanakları yer almaktadır. Denize 5 dakikalık yürüme mesafesinde yer alan Kerpe Kalpe Houses Tatil Köyü’nde 1 adet açık yüzme havuzu hizmet vermektedir. Kerpe’de huzurlu bir atmosferde unutulmaz bir yaz tatili yaşamak için Kerpe Kalpe Houses Tatil Köyü’nü tercih edebilir, tesis hakkında detaylı bilgi almak için https://kalpe-houses.business.site/ ‘yi ziyaret edebilirsiniz.

Kerpe’de Ev Konforu Sunan Kaptan Apart&Otel
1986 yılından bu yana Kerpe'de hizmet veren Kaptan Apart&Otel, yılın 12 ayı hizmet vermektedir. Denize sıfır konumu ile dikkat çeken tesisin 26 odası bulunmaktadır. Oda kahvaltı konseptinde hizmet veren tesiste her sabah serpme köy kahvaltısı servis edilmektedir. Tesis bünyesinde ayrıca 1 adet a la carte restoran bulunmaktadır. Ailenizle birlikte rahat ve konforlu bir tatil geçirmeniz için geniş odaları ile hizmet veren tesiste yaz aylarında konaklayan misafirler, plajdan yararlanabilmektedir. Konum avantajı sunan Kaptan Apart&Otel’de balık tutma, Baba tepesi, Koğuk kaya ve Lokma dere gibi doğa harikası noktalarda yürüyüş yapma olanağı bulunmaktadır. Doğanın kalbinde ev konforu yaşamak için http://www.kerpekaptanotel.com/ ‘dan detaylı bilgi alabilirsiniz.

Keyifli Bir Yaz Tatili İçin Kerpe Gökhan Otel
Mavi ve yeşilin kucaklaştığı eşsiz koylar arasında yer alan Kerpe, hem yaz tatilleri hem de doğa tatilleri için tercih edilmektedir. Kerpe’de sevdiklerinizle birlikte bölgenin tüm güzelliklerini deneyimleyeceğiniz şekilde konumlanmış olan Kerpe Gökhan Otel, konforlu odaları ve güler yüzlü hizmeti ile dikkat çekmektedir. Kerpe merkezde yer alan tesis, denize yalnızca 50 metre uzaklıktadır. Dileyen misafirler kısa bir yürüyüşün ardından plaja ulaşabilmektedir. 24 odaya sahip tesiste, oda kahvaltı, yarım pansiyon, tam pansiyon, alakart ve set menü seçenekleri ile alternatif restaurant hizmetleri verilmektedir. Kerpe Gökhan Otel, Ağva’ya 50 km, Kartepe’ye 47 km ve Sabiha Gökçen Havaalanı’na 150 km mesafededir. Kerpe’de hem eğlenceli hem de huzur dolu bir yaz tatili için http://www.kerpegokhanotel.com/ ‘a tıklamanız yeterlidir.

Kerpe Kaptan Otel-Kerpe

Reklam
Kerpe Kaptan Restaurant-Kerpe

reklam2